Bu turumuz için kayıtlar dolmuştur. İlginiz için teşekkürler...!!!
Tur ücreti:
Çift kişilik odada kişi başı 4950 TL
Tek kişi farkı 900 TL
***Kayıt esnasında 750 TL ön ödeme yapılması gerekmektedir.
*** Döviz kurunda olabilecek ani artışlar tur fiyatına yansıyabilir.
Sabah 08:00’da İstanbul Havalimanı’nda TK2252 sefer sayılı uçağımızla Hatay’a gitmek için buluşuyoruz. Saat 09:10’da uçağımız kalkıyor. 10:50'de iniyoruz ve rehberimizle buluşarak tura başlıyoruz.
İlk olarak Apollon’un Daphne için döktüğü gözyaşlarıyla yeşeren antik adıyla Daphne olarak bilinen HARBİYE ve Harbiye Şelalelerini ziyaret ediyoruz. (Efsaneye göre Zeus’un oğlu Işık Tanrısı Apollon, ırmak kenarında gördüğü genç ve güzel bir kız olan Daphne’ ye aşık olur ve onunla konuşmak ister, onu kovalar. Daphne kurtulamayacağını anlar. ’’Ey toprak ana beni ört ,beni sakla, beni koru!’’ diye yalvarır. Daphne ağaca dönüşür. Apollon şaşırır. Bu olaydan sonra Daphne’nin gözyaşları ile şelaleleri meydana getirdiğine inanılır.) Harbiye Şelalelerinde küçük bir yürüyüş yapıp biraz dinlenmek için çay kahve molası veriyoruz.
Buradan Harbiye Kanyonunu rahatça seyredebileceğimiz Kule Restoran’a geçiyoruz. Antakya mezelerinin ve künefenin en güzel yapıldığı yerde yemeğimizi bitirip Antakya'ya dönüyoruz.
İlk olarak Türkiye’nin ilk tıbbi ve aromatik bitkiler müzesini geziyoruz. Burada 280 çeşit tıbbi ve aromatik bitki halkın ilgisine sunulmaktadır. Buradan Antakya camları müzesine gidiyoruz. Bilindiği gibi camın ilk keşfedildiği yer Antakya ve çevresidir.
Burada müze sahibinin ateş ile cam kavanoz yapımını izledikten sonra tarihi Affan Kahvesinde Antakya'ya özgü Haytalı’larımızı yiyoruz.
Sonrasında yeni açılan kent müzesini ziyaret ediyoruz. Son olarak The Museum Otel'e gidiyoruz. Belki de dünyada başka bir benzeri olmayan ve mozaikler üzerine yapılmış oteli panoramik olarak seyrediyoruz.
Otele yerleşip biraz dinlendikten sonra akşam yemeği için The Museum Hotel Ayan Meyan Restoran’a gidiyoruz.
Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısı ardından Dünya’nın en büyük Mozaik Müzesini geziyoruz. Rehberimizin anlatacağı mitolojik öyküler ile mozaiklerin canlandığını hissedeceğiniz müze gezimiz yaklaşık 2 saat sürecektir.
Müze turumuz ardından dünyanın ilk kilisesi olarak kabul edilen St Pierre Kilisesi’ni gezmeye başlıyoruz. Kilise içinde kutsal vaftiz kuyusu, sunak, kaçış tüneli, M.S 5.yüzyıl mozaiklerini, Aziz Pierre Heykeli ve kürsüsünü gördükten sonra öğle yemeği için Tugay Kasabı’na gidiyoruz.
Yemek sonrası dünyanın ilk ışıklandırılmış caddesi olan Herod caddesi üzerinde panoramik bir eski Antakya şehir turu yapıp Anadolu’nun ilk camii Habibi Neccar Camii'ni ziyaret ediyoruz. Ezan, çan, hazan seslerinin duyulduğu Sarımiye Cami, cami duvarına bitişik Katolik Kilisesi ve hemen caminin karşısındaki Sinagog’u (havra) ziyaret edip rehberimiz eşliğinde eski Antakya sokakları ve evleri arasında küçük bir yürüyüş yapıyoruz.
4 ortodoks patrikliğinden biri olan Antakya Patrikliği'nin önemli kilisesi Antakya Ortodoks Kilisesi’ni geziyoruz. Trafiğe kapalı Saray Caddesinde yapacağımız küçük bir yürüyüş sonrası 1271 Memlük dönemi eseri olan Ulu Cami’yi geziyoruz.
Buradan Yusuf Usta'da künefe molası yapıp Uzun Çarşı’da nar ekşisi, peynir, defne sabunu gibi Antakya’ya özgü kültürel ürünleri görmemiz için verilecek serbest zamanda (Ham ipek) keyifli bir alışveriş imkanı bulacağız. Uzun çarşı sonrası otelimize dönüp dinlenme sonrası akşam yemeği için Konak Restoran’a gidiyoruz.
Otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası Hatay’ın sahil kenti olan ve bir zamanlar Süveydiye olarak bilinen SAMANDAĞ ilçemize doğru gezimize başlıyoruz. Samandağ’a giderken Akdeniz’in tüm doğal bitki örtüsünü görebileceğimiz bir güzergâhtan geçerek ilk olarak Batıayaz Kanyonunda fotoğraf molası veriyoruz.
Kanyondaki molamız sonrası Hz Musa’nın asasının yeşerip bir çınar ağacına dönüştüğü asırlık çınar ağacının 1,5 dönümlük gölgesinde bir çay molası veriyoruz.
Biraz dinlendikten sonra turumuz Türkiye’de başka bir örneği olmayan ve toplu halde bir köy yerleşimi şeklinde yaşayan tek Ermeni Köyü olan Vakıflı Ermeni Köyünü ziyaret ediyor ve burada köylü kadınların yaptığı organik reçellerin tadına bakıyoruz. Vakıflı köyünden sonra Kel Dağ ve Türkiye’nin en uzun 2. sahili olan Samandağ sahillerini görebileceğimiz Dor Mabedi’nde bir fotoğraf molası veriyoruz.
Buradan Akdeniz’den çıkan taze balıklarımızı yiyebileceğimiz Dervişhan Restoran’a geçiyoruz. Yemek sonrasında Kuran-ı Kerim’de Kehf süresinde 60-82 ayetler arasında konu edilen Hz Musa ile Hz Hızır’ın tanışmış olduğuna inanılan Hızır Türbesiniziyaret ediyoruz.
Buradan dünyanın 8 harikası olarak bilinen Vespasiyanus –Titus Tüneli’ni geziyoruz. Yaklaşık yürüyerek gidiş dönüşün 1 saat olduğu yürüyüş esnasında kayaya işlenmiş mezar odalarından en devasa olanını; Beşikli Mağarayı görüyoruz.
Son olarak kendini dünyanın zevklerinden arındırıp kendini tanrıya adayan Stilit Tarikatının kurucusu St Simon Stilit Manastırı'nı ziyaret ediyoruz. Deniz seviyesinden 479 mt yüksekte bir tepe üzerine kurulmuş bu manastırdan izleyeceğimiz o muhteşem gün batımı ile programımızı sonlandırıyoruz.
İstanbul'a hareket edecek TK2255 sefer sayılı uçağımıza binmek için havalimanına gidiyoruz. Uçağımız 20:05'de kalkıyor. 21:55'te İstanbul'a iniyoruz.
The Museum Hotel Antakya, bir arkeoloji harikasının yeniden doğuşu…
Tarih mirası, yaratıcılığı ve toplum yapısıyla pek çok zenginlik taşıyan bu mekân, geçmişi onurlandırmak ve geleceği kutlamak adına dostlarınızla buluşacağınız bir yer...
